
Göç mü, Doğum mu? Büyükşehirlerde Nüfusu Ne Değiştirdi?
Büyükşehirlerin toplam nüfusu 2007’de yaklaşık 53,4 milyondan 2024’te 66,9 milyona yükseldi; toplam artış %25,3 olarak gerçekleşti.
Bölgesel doğurganlık farkları da bu ayrışmayı güçlendiriyor: Güneydoğu’da genç nüfus yapısıyla doğal artış öne çıkarken, metropollerde düşük doğurganlık göç etkisi zayıfladığında artışı sınırlıyor. Kıyı illerinde ise yükselişin ana motoru doğumdan çok iç ve dış göç.
Marmara çevresindeki Tekirdağ, Kocaeli, Bursa ve Sakarya; limanlar, OSB’ler, otoyol bağlantıları ve İstanbul’un “taşan” istihdam etkisiyle ortalamanın belirgin üzerinde büyüdü.
Antalya ve Muğla başta olmak üzere Akdeniz–Ege kıyıları; iklim, turizm istihdamı, ikinci konut/emeklilik tercihleri ve uzaktan çalışma sonrası artan iç göçle öne çıktı. Aydın ve kısmen Mersin de bu dalgadan pay aldı.
Gaziantep, Şanlıurfa ve Diyarbakır gibi genç nüfuslu kentler doğal artış ve üretim–ticaret ağlarının güçlenmesiyle yüksek performans gösterdi. Ankara, kamu ve hizmetler/teknoloji istihdamı sayesinde güçlü bir artış çizdi. Eskişehir, üniversite ve nitelikli hizmet ekosistemiyle ortalamanın üzerinde seyretti.
Karadeniz’de Samsun, Ordu ve Trabzon; sınırlı istihdam çekimi ve net göç verme eğilimi nedeniyle daha ılımlı arttı. İç ve Ege’de Manisa, Denizli, Konya, Kayseri gibi üretim merkezlerinde büyüme sürse de hız görece sınırlı kaldı. İstanbul ve İzmir’de ise büyüme devam etmekle birlikte, yüksek yaşam maliyeti ve metropol doygunluğu artış hızını ülke ortalamasının hafif altına çekti; bir kısım talep çevre illere yayıldı.
Deprem etkisini yaşayan Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’da son yıllardaki zorlayıcı koşullar artışı sınırladı. Erzurum’da ise net göç verme eğilimi nedeniyle gerileme dikkat çekiyor.