
Bugünden Yarına Notlar: 2025 Enflasyon Tahminleri
2024 Yılının Özeti
2024 yılı, Türkiye ekonomisinde önemli değişimlerin yaşandığı bir dönem oldu. Yılın ilk yarısında enflasyon %75 ile zirve yaparken, yılın sonunda %44 seviyelerine geriledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın son para politikası toplantısında politika faizini 250 baz puan indirerek %50’den %47,5 seviyesine çekti. Bu faiz indiriminin arkasında asgari ücrete yapılan zammın beklentilerin altında kalması ve 2025 yılında yapılacak para politikası toplantılarının sayısının azaltılması gibi faktörler yer aldı.
2025 Beklentileri
Uzmanlar, 2025 yılının ilk üç ayında enflasyonun yüksek seyretmesini bekliyor. Özellikle yılın ilk çeyreğinde %38 seviyelerinde gerçekleşmesi öngörülen enflasyon, talep ve maliyet baskılarının etkisiyle yüksek kalabilir. Ancak yılın ilerleyen dönemlerinde dezenflasyon sürecinin hızlanması bekleniyor. Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre, 2025 yılı sonu enflasyon tahmini %27 seviyesinde iken, TCMB’nin tahmini %16-26 aralığında yer alıyor. Reel sektör temsilcileri ise enflasyonun %48 seviyelerine kadar yükselebileceğini belirtiyor. Bu tahminler arasındaki farklar, yıl boyunca enflasyonla mücadelenin önemli gündem maddesi olacağını işaret ediyor.
Politika Faizi ve Enflasyon
2025 yılı itibariyle enflasyonun ilk çeyrekte yüksek seyredeceği öngörülürken, TCMB’nin politika faizini kademeli olarak düşürmesi bekleniyor. Faizin yılın ilk yarısında %40 seviyelerine, yıl sonunda ise %30 seviyelerine kadar inmesi öngörülüyor. Bu adımlar, dezenflasyon sürecinde reel faiz politikasının süreceğine dair güçlü bir mesaj veriyor. Ancak yüksek faiz uygulamalarının kısa vadede yarattığı maliyetler, enflasyonun yarattığı maliyetin önüne geçebilir. Bu durum iç talep üzerinde baskı oluştururken, ekonomik toparlanmayı sınırlayabilir.
Ayrıca, asgari ücretteki artışın sınırlı kalması ve maliye politikalarındaki etkin adımlar, enflasyon üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Ancak 2024’teki baz etkisiyle sağlanan düşüşün 2025 yılında tekrarlanamayacak olması, hedeflenen enflasyon seviyelerine ulaşılabilirlik konusunda belirsizlik oluşturuyor.
Küresel Etkiler
2025 yılında küresel ekonomiyi bekleyen en büyük belirsizlik, ABD seçimlerinde Trump’ın kazanması durumunda yaşanacak gelişmeler olacaktır. Trump’ın seçim vaatleri arasında gümrük vergilerinde artış, kurumlar vergisi ve gelir vergisi indirimleri, yasadışı göçmenleri sınır dışı etmek ve deregülasyonlar yer alıyor. Bu vaatlerden 2025’te en yüksek etkisi olabilecek olanı gümrük vergilerindeki artış olacaktır. Bu durum küresel ticaret ve ABD büyümesini olumsuz etkileyerek, küresel büyümeyi %3 seviyelerinde tutabilir.
Trump’ın politikaları, küresel enflasyon risklerini artırabileceği gibi, ABD tahvil faizlerini de yükseltebilir. ABD’nin artan bütçe açığının finansmanı için tahvil arzını artırması, dış borçlanma maliyetlerinin artmasına neden olabilir. Bu durum, küresel faiz oranlarının yükselmesiyle beraber Türkiye’nin borçlanma maliyetlerini olumsuz yönde etkileyebilir.
Döviz Kuru ve Reel Ekonomik Görünüm
2025 yılının sonunda TL’nin reel değer kazancının azalarak devam etmesi ve dolar kurunun 42-45 TL bandında şekillenmesi bekleniyor. Enflasyondaki düşüşle birlikte, yılın ikinci yarısında ekonomik aktivite ve büyümede bir toparlanma öngörülüyor.
2025 İçin Önemli Noktalar
- Reel Faiz Politikası: TCMB’nin 2024 yılında başlattığı reel faiz uygulamasının 2025 yılında da devam etmesi bekleniyor. Bu politika, fiyat istikrarının sağlanmasında kritik bir rol oynayacaktır.
- Maliye Politikalarının Önemi: Para politikası ile desteklenen maliye politikalarının etkinliği, 2025 yılındaki ekonomik dengelerin sağlanmasında belirleyici olacaktır.
- Yapısal Reformlar: Ekonomik istikrarın kalıcı olabilmesi için yapısal reformların uygulanması büyük önem taşıyor.