Nüfus projeksiyonları aşağı yönlü revize edilirken ve Türkiye beklenenden daha hızlı yaşlanırken, nüfusun kendini yenilemesi açısından kritik olan doğurganlık hızını, önemli bir ekonomik gösterge kabul edilen kişi başı GSYH ile birlikte inceliyoruz.
Tüm illeri kapsayan analizimizde ortaya çıkan sonuçlar, hem bölgeler arası ekonomik farklılıkları hem de demografik ayrışmanın resmini sunuyor. Türkiye ortalamasının üzerinde GSYH’ye sahip tüm iller, istisnasız olarak ülkenin doğurganlık hızı düşüren iller olurken; kişi başı GSYH en düşük iller ise aksine yüksek doğurganlık hızına sahip olmasıyla öne çıkıyor.
Beş yüz bin üzeri nüfusa sahip illeri yüksek nüfuslu iller olarak üç kategori altında inceledik; diğer illeri ise ayrı bir kategori altında değerlendirdik:
I. Kategoride toplam nüfusun %44’ünü oluşturan, kişi başı GSYH yüksek ve doğurganlık hızı düşük olan yüksek nüfuslu iller;
II. Kategoride toplam nüfusun %29’unu oluşturan, kişi başı GSYH’nin düşük ve doğurganlık hızı yüksek olan yüksek nüfuslu iller;
III. Kategoride toplam nüfusun %14’ünü oluşturan, hem kişi başı GSYH’sı düşük hem de doğurganlık hızı düşük yüksek nüfuslu iller yer alırken;
Geri kalan nüfusu 500 binin altında olan iller diğer kategorisinin altında yer alıyor.