Ara
Close this search box.

Geleceğin Meslekleri ve Becerileri

Sanayi Devrimi’yle birlikte kalıpları oluşturulan günümüz dünyasının bilişim teknolojileriyle birlikte yeniden şekillenmeye başladığı bir dönemdeyiz. Bu şekillenmenin, mevcut kalıpların evrilmesiyle mi, tamamen yıkılarak yenilerinin inşa edileceği bir devrimle mi, yoksa ikisinin de bir kombinasyonu şeklinde mi olacağını merak ediyoruz.

 

Buna bağlı olarak, tartışılan konuların başında gelecekte insanın üretim araçlarıyla olan ilişkisinin nasıl yeniden şekilleneceği geliyor. Yapılan yatırımların ve alınan siyasi kararların, insan-makine iş birliğini ne ölçüde ele aldığı da bu ilişkinin şekillenmesinde önemli bir rol oynayacak.

 

Bugünden Yarına Notlar’da, bu merak edilen konuyu ele alan Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) hazırladığı “Geleceğin Meslekleri Raporu 2025”te yer alan ve dikkatimizi çeken saptamaları sizlerle paylaşıyoruz.

 

Beklentiler

 

Rapor kapsamında beş ana unsur, önem sırasına göre; teknolojik gelişmeler, jeoekonomik değişimler, ekonomik belirsizlikler, demografik değişimler ve yeşil dönüşümün hem ayrı ayrı hem de bir arada, önümüzdeki beş yıl içinde küresel iş gücü piyasasını şekillendirmesi ve dönüştürmesi bekleniyor.

 

Genel kapsamda beş ana unsur için anket katılımcıları beklentileri:

 

  • Teknolojik gelişmeler, iş gücü piyasası değişiminin en fazla sapmaya yol açan itici güç olarak tahmin ediliyor. Dijital erişimin genişlemesi, diğer tüm makro trendlere göre daha fazla iş alanının azalması, dönüşmesi ve yaratması tahmin ediliyor.
  • Jeoekonomik değişimler, anket katılımcıları, artan jeoekonomik gerilimler, hükümet sübvansiyonları, sanayi politikaları, küresel ticaret ve yatırım kısıtlamalarının iş ve beceri dönüşümlerinde etkili bir itici güç olarak görülüyor. Dünya Ticaret Örgütü (WTO), ticaret kısıtlamalarının 2020 ile 2024 arasında iki katına çıktığını ve 2024’te ithalat kısıtlamalarının toplam küresel ithalatın yaklaşık %10’una ulaştığını bildiriyor.
  • Ekonomik belirsizlikler, 2024 yılı ekonomik performansı, küresel enflasyonda bir düşüş ve deflasyon süreci boyunca olağanüstü dayanıklı bir ekonomi ile dikkat çekti. Bu görece istikrarlı görünümüne rağmen, fiyat baskıları birçok ekonomide devam ediyor. 2030 yılına kadar ise anket katılımcılarına göre, daha yavaş ekonomik büyüme, artan yaşam maliyetleri ve yükselen fiyatlarla birlikte 4 milyon iş yaratacağı ve 3 milyon işin dönüşmesi öngörülüyor.
  • Demografik değişimler, doğum oranlarının düşmesi ve yaşam beklentisinin uzaması nedeniyle, daha yüksek gelirli ekonomilerde iş gücünü oluşturan nüfusun yaşlanması ve azalması, daha düşük gelirli ekonomilerde ise yüksek genç nüfusuyla daha fazla iş gücüne katılması öngörülüyor. Yüksek gelirli ekonomilerde, bakım ihtiyacının doğmasıyla hemşirelik gibi meslekler yükselişe geçerken, düşük gelirli ekonomilerde genç nüfusun eğitim ihtiyacıyla öğretmenlik gibi meslekler yükselişe geçmesi bekleniyor.
  • Yeşil Dönüşüm, ankete katılan işverenlerin neredeyse yarısı (%47) karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik çabaların ve yatırımların arttırılmasının organizasyonel dönüşüm için önemli bir itici güç olacağı öngörülüyor.

 

Geleceğin Meslekleri Anketi’ne göre, 2025-2030 yılları arasında bu yapısal dönüşümle işlerin %22’sinin etkileneceği öngörülüyor. Bu süreçte %14 oranında, yaklaşık 170 milyon yeni iş yaratılması beklenirken, %8 oranında, yaklaşık 92 milyon iş kaybı yaşanacağı tahmin ediliyor. Net istihdam artışının ise %7 oranıyla yaklaşık 78 milyon yeni iş olarak gerçekleşmesi öngörülüyor.

 

İşverenlerin %60’ı 2030 yılına kadar işlerinin büyük ölçüde değişeceğini öngörüyor. Bu değişimin ağırlıklı olarak yapay zekâ (%86), robotik ve otomasyon (%58) ile enerji üretimindeki dönüşümden (%41) kaynaklanması bekleniyor.

 

Şu anda kritik olan ve 2030’da daha da önemli hale gelmesi beklenen beceriler arasında yapay zekâ, büyük veri, analitik ve yaratıcı düşünme, dayanıklılık, esneklik, çeviklik ve teknolojik okuryazarlık yer alıyor.

Ayrıca, insan odaklı beceriler de hızlı teknolojik gelişmelere rağmen önemini koruyacak. Yükselen beceriler arasında ağlar, siber güvenlik ve çevresel sorumluluk gibi konular yer alıyor. Bu becerilerin 2030’da önemli ölçüde artması beklenirken, şu anda çoğu organizasyon tarafından temel beceriler olarak kabul edilmiyor.

 

Son olarak, önümüzdeki beş yıl içinde kullanımında büyük bir artış beklenmeyen ancak şu anda temel olarak kabul edilen beceriler arasında empati, aktif dinleme, müşteri hizmetleri ve kaynak yönetimi yer alıyor. Rapora göre, bu beceriler daha az yatırım yapılması gereken ve daha yavaş evrilen alanları temsil ediyor.

 

Gelecek beş yıl içinde, iş gücünün becerilerinin %39’unun dönüşmesi veya geçerliliğini yitirmesi bekleniyor. Bununla birlikte, beceri istikrarsızlığı oranı 2020’deki %57’den 2023’te %44’e ve şu anda %39’a düştü.

 

Değişen becerilerle birlikte, 2030 yılına kadar iş gücünün %59’unun eğitime ihtiyaç duyacağı öngörülüyor. Ancak, çalışanların %11’inin becerilerini geliştirmek veya yeni beceriler öğrenmek için eğitime ulaşamaması nedeniyle istihdamda sorun yaşayacağı tahmin ediliyor.

 

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, Büyük Veri Uzmanı ve Yapay Zekâ Uzmanı gibi meslekler hızla yükselirken, iklim değişikliği ve yeşil enerji geçişiyle birlikte Çevre Mühendisleri ve Yenilenebilir Enerji Mühendislerinin de en hızlı büyüyecek işler arasında yer alması bekleniyor.

Kasiyerler, baskı işçileri, bilet gişecileri, idari asistanlar, muhasebeciler ve denetçilerin azalacak meslekler arasında olduğu öngörülüyor. Dijital erişimin yaygınlaşması, yapay zeka ve bilgi işleme teknolojileri, robotlar ve otonom sistemler, bu azalma sürecinin ana itici güçleri olarak görülüyor.

 

Türkiye’de ise dijital erişimin yaygınlaşmasıyla birlikte yapay zekâ, robot teknolojileri ve yenilenebilir enerji mühendisliği gibi alanlarda iş gücü değişimi öngörülüyor. Özellikle Robot Mühendisleri ve Otonom Araç Uzmanları gibi yeni meslekler, Türkiye’nin en hızlı büyüyen meslek alanları arasında yer alması bekleniyor.

 

Dünya genelinde, tarım işçileri, şu anda 200 milyondan fazla çalışanı istihdam ederken, önümüzdeki beş yıl içinde 35 milyondan fazla iş imkânı yaratılmasıyla istihdamdaki rolünün büyümesiyle dikkat çekiyor. Bu iş büyümesinin ardında, gelişen teknolojiyle birlikte karbon emisyonlarını azaltmak ve iklim değişikliğine uyum sağlamak için artan çabalar ve yatırımlar gibi yeşil geçiş trendleri bulunuyor.

 

Demografik ve ekonomik trendlerle birlikte inşaat işçiliği, teslimat sürücüleri gibi ön saflardaki meslekler de bu süreçte büyük iş artış yaşaması bekleniyor.

 

Rapora göre içeriside bulunduğumuz yeniden şekillenme sürecinde, iş gücü eğitimine olan ihtiyaç artacak ve şirketlerin uyum sağlama hızları sınanacak. İş dünyasında başarılı olmak için hem teknolojik becerilerde hem de insan odaklı yetkinliklere sahip olmak kritik rol oynayacak.

Paylaş :

LinkedIn
Son Paylaşımlar
Kategoriler

Bültenimize Abone Olun

En güncel finansal bilgileri, uzman tavsiyeleri ve özel teklifleri kaçırmamak için bültenimize abone olun.