Ara
Close this search box.

İş Gücüne Dahil Olmayan Kadın Nüfusu

İş hayatında kadınların karşılaştığı zorluklar, geçmişten bugüne değişse de hala devam eden önemli bir eşitsizlik sorunu olarak karşımıza çıkıyor.

 

8 Mart 1857’de New York’ta, eşit ücret, çalışma saatlerinin iyileştirilmesi ve doğum izni talepleriyle greve çıkan 40.000 kadın işçiden 129’u, çıkan yangında fabrikaya kilitlendikleri için hayatını kaybetti. Aradan 168 yıl geçmesine rağmen, kadınlar dünya genelinde halen benzer haklar için mücadele veriyor.

 

Türkiye’de ise kadınların işgücüne katılım oranı oldukça düşük. 2024 yılı itibarıyla 35 milyonluk iş gücünün sadece 12 milyonu kadınlardan oluşurken çalışabilir nüfus içerisinde yer alan 21 milyon kadın ise iş gücüne dahil olmuyor.

 

Çalışan kadın sayısı ise 10,5 milyon seviyesinde kalarak, benzer nüfusa sahip Almanya’daki kadın istihdamının ancak yarısına ulaşabiliyor. OECD ülkeleri arasında yapılan karşılaştırmalarda, Türkiye kadın istihdamı açısından en düşük seviyelerde bulunuyor.

 

Kadınların işgücü dışında kalmasının en büyük sebepleri arasında ev işleriyle meşguliyet, uygun işi bulamamak, iş bulma umudunun kaybedilmesi ve çalışmak istememe gibi faktörler yer alıyor. Ancak, ekonomik bağımsızlığın kadınlara kendi hayatları üzerinde söz sahibi olma, toplumsal hayatta daha güçlü bir konuma gelme ve geleceğini güvence altına alma imkânı sunduğu düşünüldüğünde, bu engellerin aşılması daha da önemli hale geliyor.

 

İşgücüne katılan kadınlar da ciddi engellerle karşılaşıyor. Kadınlar, erkeklerle aynı işi yapmalarına rağmen daha düşük maaş alıyor. Cinsiyete dayalı ücret farkı, hala birçok sektörde devam eden bir sorun oluyor. Bunun yanında, terfi süreçlerinde de kadınlar erkek meslektaşlarına kıyasla daha fazla engelle karşılaşıyor ve yönetici pozisyonlarına yükselme konusunda mücadele etmek zorunda kalıyor.

 

World Economic Forum’un 2024 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre, küresel cinsiyet eşitsizliğinin %68’inin kapatılmış olduğunu ancak mevcut ilerleme hızında tam eşitliğe ulaşmak 134 yıl süreceği belirtiliyor.

 

Kadın istihdam oranlarının yüksek olduğu ülkeler, cinsiyet eşitliği açısından da öne çıkıyor. Örneğin, İsveç bu alanda dünya genelinde 5. sırada yer alırken, Almanya 7. sırada, Birleşik Krallık 11. ve Belçika 12. sırada bulunuyor. Türkiye ise 146 ülke arasında 127. sırada yer alarak cinsiyet eşitliği konusunda en geride kalan ülkelerden biri olmaya devam ediyor.

 

Daha adil ve eşit bir dünya için tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!

Paylaş :

LinkedIn
Son Paylaşımlar
Kategoriler

Bültenimize Abone Olun

En güncel finansal bilgileri, uzman tavsiyeleri ve özel teklifleri kaçırmamak için bültenimize abone olun.