
Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu dönemde kırsal nüfusun ağırlıkta olduğu, zamanla kentsel nüfusun baskın hale geldiği bir yapıya dönüştü.
1927 yılında 10 ilin toplam nüfusu, Türkiye nüfusunun %32,2’sini oluştururken, bu oran 1960 yılına kadar %33 civarında seyretti, 1990’da %41 seviyelerine yükseldi ve 2023 yılında ise %50,3’ünü oluşturuyor.
Bu dönüşüm, ekonomik fırsatlar ve modern yaşam koşullarının cazibesiyle kırsaldan kente gerçekleşen yoğun göçlerle şekillendi. Özellikle İstanbul, 1927 yılında %5,8’lik bir oranla ülkenin en kalabalık şehri iken, 2023 yılında bu oran %18,3’e yükseldi. Bu artış, kentleşme sürecinin ve İstanbul’un bir çekim merkezi haline gelmesinin en somut örneklerinden biridir.
Şehirleşme sürecinde İzmir ve Ankara gibi büyük şehirler de önemli göç merkezleri haline geldi. Ankara, Türkiye’nin başkenti olduktan sonra hızlı bir nüfus artışı yaşadı ve İzmir’i geçerek ülkenin en kalabalık ikinci şehri konumuna yükseldi. 1927 yılında İzmir, 526 bin kişilik nüfusuyla toplam nüfusun %3,9’unu oluştururken, 2023 yılında 4 milyonun üzerindeki nüfusuyla toplam nüfusun %5,2’sine ulaştı. Bu büyüme, kentlerin ekonomik ve sosyal çekim merkezleri olarak önemini artırdı.
Sanayileşme ve hizmet sektörünün büyümesi, özellikle 1990’lı yıllardan itibaren kırsal nüfus için büyük şehirleri cazip hale getirdi. Bursa, Kocaeli gibi şehirler saniyeleriyle ön plana çıkan büyükşehir haline geldi.
Antalya’nın turizmle hızla gelişerek Türkiye’nin en kalabalık şehirleri arasına girmesi, bölgesel dinamiklerin değişimini gözler önüne serdi. Şanlıurfa’nın genç nüfusu ile doğurganlık oranlarının yüksekliği, nüfusun artışında önemli rol oynadı.
Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren bazı şehirler, zaman içinde nüfus sıralamalarında inişler ve çıkışlar yaşadı. Sivas, Mersin, Adana ve Samsun gibi şehirler ekonomik ve demografik değişiklikler doğrultusunda farklı dönemlerde hızlı büyümeler gösterirken, bazı dönemlerde ise sıralamalarda gerileme yaşadılar.
Öte yandan, kırsal nüfusun azalmasının etkisiyle bazı şehirler, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki nüfus oranlarını koruyamadı. Örneğin, Kastamonu, 1927 yılında 336 bin nüfusu ile toplam nüfusun %2,5’ini oluştururken, 2023 yılında 388 bin nüfus ile toplam nüfustaki oranı %0,5’e düştü.