Ara
Close this search box.

Para Arzı

Para arzı, bir ekonomide dolaşımdaki para miktarının ve vadesiz mevduat araçlarında biriken miktarın toplamıdır. Türkiye’de para arzı, farklı bileşenleriyle (M1, M2, M3) ekonominin likidite koşullarını, enflasyon dinamiklerini ve büyüme potansiyelini şekillendiren önemli bir ekonomik göstergedir. Küresel ve yerel ekonomideki gelişmelerle birlikte Merkez Bankası tarafından yürütülen para politikaları gibi faktörler para arzının nasıl bir seyir izleyeceğini belirler.

 

  • M1= Dolaşımdaki Para + Vadesiz Mevduat (TL,YP) (Dar para arzı)
  • M2= M1 + Vadeli Mevduat (TL,YP)
  • M3= M2 + Repo + Para Piyasası Fonları (Geniş para arzı)

 

Döviz kuru dalgalanmaları, enflasyon, ekonomik büyüme ve kredi büyümesi para arzını etkileyen faktörlerdendir. TCMB’nin uyguladığı faiz politikaları ve zorunlu karşılık oranlarındaki değişiklikler, para arzını yönetmede kullanılan araçlar arasındadır.

 

2018 sonrası dönemde Türkiye ekonomisinde dikkat çeken en önemli gelişmelerden biri para arzındaki yüksek artış oldu. Geniş tanımlı para arzı iki trilyondan on dört trilyona ulaşarak beş yıl içerisinde yedi kat arttı.

 

Eylül 2018’de yaşanan kur şoku aynı zamanda yüksek para arzının başlangıcını da tetikledi. O yıl, dolar kuru %38 arttı ve enflasyon %20’ye yükseldi. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar belirsizlik ortamı yaratarak işletmelerin ve bireylerin nakit akışlarını zorlaştırdı. Likidite ihtiyaçları arttı, dövize olan talep yükseldi, döviz rezervleri azalmaya başladı ve döviz cinsinden varlık tutma eğilimi güçlendi.

 

2019 yılında Merkez Bankası, ekonomiyi canlandırmak amacıyla faiz indirimlerine başladı. Faiz oranları %24’ten %12’ye düşürüldü, bu da kredi büyümesini tetikledi. Bankalar, konut, tüketici ve ticari kredileri artırdı; kamu bankaları da kredi destek paketleri ile piyasaya önemli ölçüde likidite sağladı.  O yıl para arzı %29,5 arttı ve yüksek artışlar 2023’e kadar devam etti.

 

2020 yılında ise pandemi sebebiyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonomi durma noktasına geldi. TCMB, bankaların kredi verme kapasitelerini arttırmak için zorunlu karşılık oranlarını tesis etti. Ayrıca likiditeyi arttırmak amacıyla da faiz oranlarını düşürdü ve devlet tahvilleri gibi varlıklarda alımlar yaptı. Kamu bankaları kanalıyla sağlanan konut ve ihtiyaç kredilerinde artışlar gözlemlendi. Para arzında önceki yıl başlayan yükseliş pandemi dönemi politikalarıyla desteklenerek devam etti.

 

2021 yılı, Türkiye için enflasyon baskısının yoğunlaştığı bir dönem oldu. Türk lirası hızla değer kaybederken TL cinsinden varlıkların fiyatları yükseldi ve döviz kuru üzerinde baskılar oluştu. Genişlemeci para politikasıyla para arzındaki yükseliş %51 yükselerek kalıcı hale geldi.

 

2022 yılı, faiz oranlarının daha da düşürüldüğü ve enflasyonun tarihi seviyelere ulaştığı bir yıl olarak kaydedildi. Yıl içerisinde politika faiz oranı %14’ten %9’a indirildi. Düşük faiz ve yükselen enflasyon eğilimi, yatırım ve harcama kararlarını derinden etkiledi; konut fiyatları %152 yükselerek artış rekoru kırdı. Enflasyondan korunma amacıyla döviz ve altına yöneliş artarken, Kur Korumalı Mevduat (KKM) devreye sokuldu. Para arzındaki büyüme %60’ları aştı.

 

2023 yılında, genel seçimleri takip eden süreçte yeni hükümet, enflasyonun sebep olduğu olumsuzluklarla mücadele etmeyi amaçlayan rasyonel ekonomi politikalarını merkeze alan yeni bir programa başlanacağını duyurdu. Merkez Bankası da hükümetle eş güdümlü olarak sıkı para politikalarına geçiş yaptı. Ancak, önceki yıllardan gelen finansal dengesizlikler ve piyasa belirsizlikleri nedeniyle yıl boyunca enflasyon yüksek seviyelerde kalmaya ve TL değer kaybetmeye devam etti. M3 para arzı yine %60’ların üzerinde artış gösterdi.

 

2023 yılın öncesinde uygulanan gevşek para politikaları ve enflasyonun altında kalan faiz oranları, borçlananlara avantaj sağlarken, bu borçlanmayı TL cinsinden tasarruflarla fonlayanları dezavantajlı duruma düşürmüştü. Bugün uygulanan sıkı politikalarıyla tam tersi bir durum amaçlanarak TL tasarruflar cazip hale getirilmeye borçlanma koşulları ise sıkılaşmaya ve faiz oranları enflasyonun üzerinde tutulmaya çalışılmaktadır. 2024 yılının ilk dokuz ayında M3 para arzındaki artış hızı yavaşlayarak %30’a gerilemiş, dolar kuru ise %17’lik sınırlı bir artış göstermiştir.

Paylaş :

LinkedIn
Son Paylaşımlar
Kategoriler

Bültenimize Abone Olun

En güncel finansal bilgileri, uzman tavsiyeleri ve özel teklifleri kaçırmamak için bültenimize abone olun.