
2024’te enflasyon muhasebesi mali tablolarda etkisini gösteriyor. Enflasyon muhasebesinden önce yüksek enflasyon nedeniyle dönemsel analizlerin içerdiği yanılgılar nedeniyle önemini kaybettiği bir süreç yaşanmıştı. Uygulamayla birlikte şirketlerin dönemsel analizleri tekrardan önem kazandı. Başta sabit kıymetler olmak üzere parasal olmayan kalemlerin yeniden değerlemeye tabii tutulması şirketlerin özkaynaklarını etkiledi. Bu düzeltmeler sayesinde özsermaye getirisi analizleri de ayrıca önem kazandı. Kâr açıklayan şirketlerin 1Ç24’e ilişkin özsermaye getirilerini de sunuyoruz.
Pozitif Ayrışanlar
Bankalar: Enflasyon muhasebesinden muaf olmaları sayesinde yüksek net kârlar açıklamaya devam ediyorlar. Bankaların da 2025 yılından itibaren enflasyon muhasebesi uygulamaya geçmesi kârlılıklarında önemli değişikliklere sebep olacak. Garanti, 22,3 milyar TL ile 2024 yılının ilk çeyreğinde en yüksek net kâr açıklayan şirket oldu. Garanti’nin TL kredilerde ve kredi kartlarında pazar lideri olması, net ücret ve komisyon gelirlerinin diğer bankalara göre daha yüksek olması sebebiyle diğer bankaların üzerinde bir net kâr artışı gerçekleştirdi.
SASA: 1Ç24 net kâr artışı özellikle dikkat çekiyor. SASA, operasyonel kârlılığında ve enflasyon muhasebesi etkisi sayesinde oluşan parasal kazanç kalemindeki gelişmeler şirketin ön plana çıkmasını sağlıyor. Operasyonel kârın artmasının temel sebebi maliyet düşmesinden kaynaklı olarak brüt kâr marjının %6,4’ten %24,7’ye çıkması. Bu iyileşme şirketin nakit akışını pozitif etkiledi ve şirketin net kârı 4,6 milyar TL’den 10,7 milyar TL’ye yükseldi.
Türk Hava Yolları: Havacılık sektörünün en zayıf olduğu birinci çeyrekte, güçlü pazar payı ile birlikte geçen yılın aynı dönemine göre yolcu sayısını %8 artırdı ve kargo gelirini e-ticaretin hareketliliği ile %27’ye yükseltmeyi başardı. Net kârını 1Ç24’te 6,9 milyar TL ile bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %57 artırdı.
Ereğli: Bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %50 oranında üretim miktarını artırdı. Bu sayede, satış miktarını %28 artırdı ve FAVÖK marjını %2‘den %15’e yükseltti, bu da net kârını yükseltmesinde etkili oldu.
BİM: Net kârında yüksek artış gösterdi. Özellikle esas faaliyet kârının ve parasal kazancın artması dönem net kârını pozitif etkiledi. Mağaza başına satış rakamlarının artması ve 309 yeni mağazanın açılmasıyla birlikte satış rakamları %17 yükseldi.
Negatif Ayrışanlar
Holdingler: Enflasyon muhasebesiyle birlikte göstermeye başladıkları düşük performans devam ediyor. Bankalara enflasyon muhasebesi uygulanmasa dahi holding konsolidasyonu kapsamındaki finansallara uygulanıyor. Bu durum holdinglerin finansal hizmetlerden zarar elde etmelerine sebep oldu.
Koç Holding: Net kârı %87 düşerek 1,4 milyar TL oldu. Parasal kayıp kaleminin net kâr üzerindeki etkisi 18,3 milyar TL. Otomotiv segmenti 6,1 milyar TL pozitif katkı sağlarken, finans segmentinin 3,6 milyar TL zarar etmesi net kârı baskıladı.
Sabancı Holding: 22,4 milyar TL net parasal kayıp, net zararın en büyük nedeni oldu. Finansal servislerin 0,3 milyar TL zararı ve bankacılık segmentinin 3,3 milyar TL net zarar rakamı holdingin net kârını baskıladı. Enerji segmenti de 0,4 milyar TL net zarar elde etti.
Şişecam: Ton bazında üretim ve satış artmasına rağmen, cam ve kimyasal fiyatlarının global olarak düşmesi nedeniyle net kâr rakamının bir önceki döneme kıyasla düşmesine sebep oldu.
Pegasus: Maliyetlerin yükselmesiyle birlikte yolcu başına geliri artsa da yolcu başına gider rakamlarının artması, yatırım amaçlı olarak artan kiralama faiz giderleri, kur farkı giderleri gibi giderlerin etkisiyle düşük sezonda zarar etmekten kaçınamadı.
Tüpraş: İzmit Rafinerisi’nde yapılan planlı bakım çalışmalarının üretim kapasitesini sınırlandırması, ham petrol fiyat farkı ve ürün marjında gerçekleşen düşüşler nedeniyle net kârı önemli ölçüde baskılandı.
1Ç24 süregelen yüksek enflasyonun şirketlere olan etkisinin pozitiften negatife doğru artmaya başladığı bir dönem oldu. 2024 yılı, şirketlerin zorluklarla nasıl mücadele edeceği ve hangi şirketlerin net kârlarının ve özsermaye kârlılıklarının pozitif ya da negatif etkileneceğinin yatırımcılar tarafından yakından izleneceği önemli bir geçiş yılı olarak öne çıkıyor.