Milyonlarca kadın işgücünün dışında kalıyor!
Türkiye’de kadınların işgücüne katılımı, yıllardır tartışılan önemli konulardan biri olmaya devam ediyor.
2024 yılında, İşgücüne dahil olmayan nüfusun genel oranı %61,8 seviyesinde olsa da bu oran bazı bölgelerde %70’i aşarak kadın istihdamındaki sorunları gözler önüne seriyor.
Türkiye’nin en büyük işgücü piyasasına sahip şehirlerinden İstanbul’da bu oran %58,9 ile ortalamanın altında kalırken, Ankara’da %58,7 ve İzmir’de %58,8 seviyelerinde seyrediyor. Ancak nüfus yoğunluğu yüksek olan bu şehirlerde bile işgücü dışında kalan, yani bağımlı kadın nüfusun milyonları bulması dikkat çekiyor.
Kadınların iş hayatına katılımının önündeki en büyük engellerden bazıları, geleneksel toplumsal roller ve eğitim seviyesindeki farklar, esnek çalışma imkânlarının sınırlılığı ve bölgesel ekonomik koşullar da bu tabloyu derinleştiriyor.
Özellikle kırsal bölgelerde, kadınların işgücüne dahil olmayan kadın oranı daha yüksek seviyelerde seyrederken, sanayi ve hizmet sektörlerinin güçlü olduğu şehirlerde dahi OECD ortalaması olan %46’nın üstünde kalıyor.
Kadın istihdamının artırılması kapsamında, çocuk bakım hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması, esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılması ve mesleki eğitimlerin teşvik edilmesi gibi politikaların uygulanması büyük önem taşıyor.
Türkiye’nin ekonomik büyümesine katkı sağlayacak en büyük potansiyellerden biri kadın işgücünü artırmaktan geçerken, son 10 yılda çalışan kadın oranının yalnızca %4 yükselmesi aynı zamanda değişimin de kolay uygulanamadığını gösteriyor.
