2000 yılından bu yana petrol piyasalarında yaşanan dalgalanmalar, küresel ekonomik ve politik gelişmelerin enerji fiyatlarına olan etkisini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Dot-com balonunun patlaması ve ardından gelen ekonomik durgunluk, 11 Eylül saldırıları ve Irak Savaşı gibi olaylar, 2000-2003 döneminde enerji fiyatlarında belirgin dalgalanmalara yol açtı. Bu dönemi takiben, 2004-2007 yıllarında küresel ekonomik büyüme ve artan enerji talebi, enerji piyasalarını hızla yükseltti. Ancak 2008 yılında yaşanan küresel finansal kriz, talebin ani bir şekilde düşmesine ve fiyatların hızla gerilemesine neden oldu.
2009 yılından itibaren başlayan toparlanma süreci, küresel ekonominin yeniden canlanması ve enerji talebinin artmasıyla desteklendi. 2010-2014 yılları arasında enerji piyasalarında kademeli bir artış gözlemlendi. Özellikle 2011 yılında Arap Baharı olarak bilinen siyasi olaylar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki arz kesintileri, enerji fiyatlarının yeniden yükselmesine yol açtı. 2015-2019 döneminde ise ABD’nin kaya gazı üretimindeki artış ve OPEC’in üretim stratejileri, küresel arz fazlasına ve fiyatlarda düşüşe neden oldu. Bu dönemdeki jeopolitik gerginlikler ve ekonomik yavaşlama, enerji piyasalarının hassasiyetini bir kez daha ortaya koydu.
2020 yılında COVID-19 pandemisinin patlak vermesi, küresel enerji talebinde ani bir düşüşe neden olarak fiyatların tarihi düşük seviyelere inmesine yol açtı. Pandeminin küresel ekonomiyi durma noktasına getirmesi, enerji piyasalarında büyük dalgalanmalara neden oldu. 2021 yılında ekonomilerin toparlanmasıyla birlikte enerji fiyatları yeniden yükselme eğilimine girdi. 2022 yılında Ukrayna-Rusya savaşı, enerji arzında belirsizlik yaratarak fiyatların daha da yükselmesine yol açtı. 2023 yılında küresel ekonomik dalgalanmalar ve enerji politikalarındaki değişiklikler, enerji piyasalarının gelecekte nasıl şekilleneceğine dair belirsizlikleri artırmaktadır.
